Şanlıurfa’da 419 sahte diploma tespit edildi. Dile kolay, dört yüz on dokuz! Aralarında doktor da var, avukat da, mühendis de…Bu Mühendisler de öyle diplomasını alıp evde oturan cinslerden değilha…
Hatta lise ya da ortaokul mezunu olup da bu sahte belgelerle bir yerlere gelenler… Şimdi soruyorum size: Böyle bir şehirde düzen, adalet, liyakat olur mu?
Biz gazeteciler, bu kentin nabzına az çok hâkimiz. Olayları biliyor, takip ediyoruz. Bize yakın duranlardan kimi zaman kulisleri öğreniyoruz, kimi zaman da insanların hal ve hareketlerinden gerçeği çıkarıyoruz. Ama şunu açıkça söylemeliyim: Urfa öyle bir dedikodu kazanı ki, kim kime hangi yalanı söylemiş, kim hangi yalana inanmış, çoğu zaman biz sadece kenara çekilip izliyoruz.
Dün 30 Ağustos Zafer Bayramı’ydı. “Şanlıurfa sevdalısıyız” diyenler meydanlarda buluştu. Sarılmalar, sahte tebessümler, zoraki dostluk pozları… Biz ise orada bile biliyoruz; kim kime gerçekten sevgi duyuyor, kim kime içten içe kin besliyor.
Çünkü yıllardır gördük; “asla yapmaz” dediğimiz kişilerin bu şehre, bu millete nasıl kötülükler yaptığını.Biz hiçbir zaman dedikodunun, belden aşağı meselelerin peşinde koşmadık. Hep memleketi ilgilendiren konuların üzerine gittik.
Ama artık bazı şeyler tahammül sınırını zorluyor. Birileri sahte diplomayla makam sahibi olacak, sonra çıkıp da halka ahkâm kesecek… Buna sessiz kalmak kolay değil.Evet, biz çoğu zaman suskunluğu tercih ettik. Kenara çekildik. “İlahi adalet er ya da geç tecelli eder” dedik. Ve sonunda öyle de oldu.
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti, sahte diplomalar tek tek ortaya çıkarıldı.
Ama mesele sadece diplomalar değil. Bizler çok iyi biliyoruz; bir belediye başkanının yetkisi dışında kimlere iş verdiğini, kimleri yanına alıp önce ince ince işleyip sonra sahaya sürdüğünü… Başkanların aslında kime gerçekten değer verdiğini, kime yalnızca piyon gözüyle baktığını… İlçe belediyelerinde verilen işlerin bugünü kurtarmak için değil, yarın için yatırım olduğunu; bazı isimler için büyük gelir kapıları açıldığını da biliyoruz.
Belediyelerdeki müdürlüklerin arka planında dönen dolapların dümeninde kimlerin oturduğunu, o makamlara getirilen kişilerin gerçekte kim olduklarını da biliyoruz. Ve emin olun, Urfa halkı da cin gibi her şeyin farkında. İlçe belediyelerinin çoğunda öyle oryantal dansözlere taş çıkartacak oyunlar oynanıyor ki, izleyenlerin dili tutulur.Ama dediğim gibi… Biz yine de kenara çekilip ilahi adaleti bekliyoruz. Çünkü bazı şeyleri söylemek kolay, bazılarını söylemek ise sorumluluk ister. Bizim işimiz her zaman tarihe not düşmek oldu. Ve biliyoruz ki; hakikat, eninde sonunda bütün bu sahte gösterilerin üstünü örten perdeyi yırtacak.
Urfa’nın gerçeği şu: Sahte diplomalar bir gün yakalanır ama sahte samimiyetler, sahte siyasetler yakalanmadıkça bu şehir hak ettiği geleceğe kavuşamaz.
Yorumlar kapalı.