1. Haberler
  2. Gündem
  3. Susan Silahlar! Nerede Vicdanlar?

Susan Silahlar! Nerede Vicdanlar?

Bir halkın yüreğine umut, bir ülkenin geleceğine huzur, bir çocuğun uykusuna sessizlik... Silahların susması bazen bir açıklama değil; bir dua, bir gözyaşı, bir yeniden doğuştur.

featured

ŞANLIURFA /Betül Cengiz – Köşe Yazısı

Bir halkın yüreğine umut, bir ülkenin geleceğine huzur, bir çocuğun uykusuna sessizlik… Silahların susması bazen bir açıklama değil; bir dua, bir gözyaşı, bir yeniden doğuştur.

43 YILIN ACI TABLOSU!

PKK’nın silah bırakma sürecine dair açıklamalar, Türkiye’nin 43 yıldır taşıdığı en ağır yüklerden birini nihayet sırtından indirme umudunu taşıyor.1980’lerin başından bu yana terörle mücadelede:40 binden fazla can kaybedildi.Binlerce asker, polis ve sivil hayatını kaybetti.Köyler boşaltıldı, şehirler tahrip edildi.Aileler evlatlarını, çocuklar babalarını yitirdi.Milyarlarca dolarlık maddi zarar oluştu.Yani bu sadece bir güvenlik değil, bir insanlık ve ekonomi dramıdır.Barış bu yüzden sadece sessizlik değil, aynı zamanda bir iyileşme fırsatıdır.

PKK’nın silah bırakma sürecine dair gelen açıklamalar, Türkiye’nin yıllardır hasretle beklediği o en kıymetli şeye işaret ediyor: Kalıcı barış.
Bir gazeteci olarak değil, bu topraklarda doğmuş bir insan, bir kadın, bir ANNE olarak söylüyorum: Türkiye bu barışa hazır. Ve biz, Şanlıurfa’dan bu sesi gür şekilde duyuruyoruz.


Peki Biz Neyi Savunuyoruz?

Barışa evet diyoruz ama her şeye değil.
Yayım hakkımızı kullanırken, terör örgütü mensuplarının ekranlara çıkmasına, geçmişte şiddetle bağlantılı kişilerin meşrulaştırılmasına hayır dedik.
Bu bir ırk ya da kimlik meselesi değil. Bu bir insanlık meselesi. Türk, Kürt, Arap… Bizim için fark etmiyor. Kan döken kim olursa olsun, önce onun elinden o silahı bırakması gerekiyor.


“Doğru Karar, Yanlış Yöntem! ”

Silahların susması bir milletin özlemidir. Bu kararı destekliyoruz. Ancak bu kararın açıklanma şekli, zamanlaması ve dili, özellikle de 12 şehidimizi toprağa verdiğimiz bir günün hemen ertesinde toplumun yüreğinde derin bir iz bırakmıştır.
Terör örgütü elebaşının görüntülerinin servis edilmesi, silah bırakma mesajının meşru bir zemin gibi sunulması kabul edilemez.
Barış istiyoruz ama şehitlerimizin onuruna dokunmadan.


Bu Topraklar Barışa Ne Der?

Urfa barışa hayır demez.
Bu şehir çok çekti. ŞEHİT gördü, deprem Gördü, sel Gördü Acıyı da gördü, kardeşliği de. Hem Kürt hem Arap hem Türk mahalleleriyle bir arada yaşamanın mümkün olduğunu dünyaya gösterebilecek ender şehirlerden biri Şanlıurfa.
Ve biz Urfa halkı olarak, devletimizin aldığı her kararın yanındayız. Silah bırakma çağrısını bir zayıflık değil, bir güç olarak görüyoruz. Çünkü asıl cesaret, tetik düşürmekte değil, tetikten el çekebilmekte saklıdır.


Kalıcı Barış Mümkün mü?

Bu soru belki de en çok yakanıdır. Ama cevap da çok net: Evet.
Yeter ki bu defa gerçekten istensin.
Siyasi menfaatlerin değil, çocukların gülüşlerinin kazanmasına izin verilsin.
Kameralar karşısında değil, vicdanlarda yüzleşilsin.


Biz Nasıl Bir Yayıncılık Yapıyoruz?

Ben Betül Cengiz Urfaanaliz.com’un imtiyaz sahibiyim.
Bugüne dek hiçbir terör örgütü mensubuna ekranımızda, haberimizde, sosyal medyamızda yer vermedik. Bu bir tercih değil, bir ilke meselesiydi. Çünkü biliyoruz ki; kimsenin sesi, bir annenin mezar taşına yaslanmış çocuğunun sessizliğini bastıramaz.

Barışı destekliyoruz. Çünkü savaşı yaşadık.
Ama barış demek, geçmişi unutturmak değil; hatırlayıp bir daha olmaması için uğraşmaktır.
Devletimizin yanında, halkımızla kol kola, şehitlerimizin onuruna saygı duyarak, barışın sesi olmaya devam edeceğiz.


Susan Silahlar! Nerede Vicdanlar?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.